Vakit buldukça gençlerle sohbet etmeye, geleceklerine dair öngörülerini öğrenmeye çabalıyorum.

Elbette ülkenin dört bir tarafında farklı farklı hayatlar ve hedefler var gençlerimiz için.

Gördüğüm temel sorun şu:

Nüfusunun yarısı 30 yaşın altında bir ülkede yaşıyoruz. Her yıl iş gücüne 900 bin ilâ 1 Milyon gencimiz katılıyor. Bu çocuklarımıza iş ve aş bulmak zorundayız. Ama onun da öncesinde gençlerimize uluslararası alanda geçerliliği olan bir eğitim vermek zorundayız.

Eğri oturup doğru konuşalım.

İmam yetiştirmek üzerine kurgulu bir eğitim sistemimiz var. Dostarımın beni yanlış anlamasını istemem. İmam-Hatip okullarına düşmanlığım falan yok. Ama bu stratejinin sonuç vermediği de ortada. Türk çocuklarının PISA ve Bologna gibi uluslararası eğitim endekslerinde, World Economic Forum (WEF) verilerinde hal-i pür melali ortada.

Demek ki aynı şeyleri yaparak farklı sonuç elde etmek mümkün olmuyor.

Soran, sorgulayan, merak eden, icat çıkaran bir gençlik lazım bize.

Ne iş yaparsa yapsın, işini düne göre daha yi yapan bir gençlikten söz ediyorum.

Kurucusu olduğum EMA Enerji şirketinde bu söylediğimi elimden geldiğince uygulamaya çabalıyorum. 1993 yılından bugüne endüstriyel tesislerin inşası ile özel proses projelerinde mühendislik ve taahhüt hizmetleri verenEMA, 25 yaşında.

Dostlarımın, “Hüseyin bey, pekâlâ sen işini nasıl farklılaştırıyorsun”  dediğini duyar gibiyim.

Endüstriyel mekanik taahhüt sektöründeki işimizin amentüsü, “kalite” süreçlerinden taviz vermemek… Bu yöndeki farkındalık son yıllarda dikkat çeken oranda artıyor. Sanayi kuruluşlarının iş süreçlerindeki tüm maliyetleri kontrol altına alabilmeleri için, yüksek teknolojik standartlara uygun tesisler inşa edilmesi gerekiyor.

EMA Grubu bünyesinde yer alan EMA Endüstri A.Ş ile yakın gelecekte yenilenebilir enerji sektörüne yönelik ekipman üretimine hazırlanıyoruz. Pancar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki parselimizde 5 bin metrekare kapalı alanda yapmayı planladığımız yatırımla, ülkemizin ihtiyacı olan katma değeri yüksek ürün ve ekipmanların üretimini yapmayı hedefliyoruz.

İşimizi bu yönde farklılaştırmak zorundayız. Ülkemize yenilenebilir enerji yatırımlarının çekilmesi hayati önemde. Rüzgâr, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi enerji kaynaklarımız yerli ama bu enerjileri üreten ekipmanları ithâl ediyoruz. İş modelimiz dünyanın kendi alanında uzman bir şirketi ile ortak girişim temelinde olacak. Yerlileştirme temelinde katma değeri yüksek ürünler üretilmesini planladığımız bu yatırımın temelini bu yıl içinde atmayı ve gelecek yıl devreye almayı hedefliyoruz.

İşletmeler için bir başka hayati konu ise enerjiyi verimli kullanmakkuşkusuz. Bu bir “kültür değişimi” olarak bilinse de; stratejik planlama, mühendislik, eğitim ve teknolojiyi doğru kullanılmak gerekiyor. Biz işimizi yaparken tam bu noktada devreye giriyoruz. ‘Endüstriyel terzi’ olarak katma değeri ve teknolojisi yüksek yatırımlara imza atıyoruz. Yatırımcılarımızdaki kalite bilinci, bu alanda uzmanlaşan bizleri de aynı bilince sahip çıkmaya zorluyor. Çünkü doğru projelendirilmemiş tesisler, devreye alındıktan sonra yatırımcılarına büyük zarar verebiliyor. Endüstriyel taahhütte, kalite süreçlerini ödünsüz şekilde benimsemiş şirketlerin, Türkiye’yi Sanayi 4.0’a taşıyabileceğini biliyoruz. Yeni yatırımlar, tevsi yatırımları ve bakım faaliyetlerinde; proje hazırlığından devreye alma aşamasına kadar tüm süreçleri yönetme kabiliyetine sahibiz. EMA’nın İzmir’den yola çıkan bir marka olarak ülkemizin her noktasında iş yapabilecek yetkinliğe sahip olması, 25’inci yılımızda cesaretimizi artırıyor.